OSMANLICA NEDİR?
Osmanlıca veya Osmanlı Türkçesi tabiriyle genellikle Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan Türkler’in konuşup yazdığı dil veya daha genel olarak Arap harfleriyle yazılmış Türkçe anlaşılmaktadır. Bilimsel olarak Osmanlı Türkçesi, Türkiye Türkçesi’nin gelişme sürecinde Eski Anadolu Türkçesi diye adlandırılan ilk dönemi de içine alarak XIII. yüzyıldan XX. yüzyılın başlarına kadar devam eden yazı dilidir. Osmanlı Türkçesi’ni onun devamı olan bugünkü Türkçe’den ayrı düşünmek doğru değildir. Türkçe’nin değişik adlarla anılması, Türk milletinin dilinin uzun bir tarih içerisinde geniş bir coğrafyaya yayılarak çeşitli lehçelere ayrılması dolayısıyladır. Osmanlı Türkçesi’nin diğer dillerden, özellikle Arapça ve Farsça’dan çok sayıda kelime alması, ihtiyaç duyduğu kavramları kendi kültüründe bulamayınca başka dillerden temin etmesi sonucudur. Bu yazı dilinde ortak İslâm medeniyetine ait birtakım kelime ve terkipler kullanılmış, bunların birçoğu Türkçeleştirilmiş ve yeni anlamlar kazandırılmıştır. Osmanlı Türkçesi’yle yalnız edebî eserler değil beş yüzyıllık tarih boyunca sosyal hayatın her alanına ait (edebiyat, tarih, tıp, hukuk, iktisat, dinî ilimler vb.) binlerce eser meydana getirilmiştir.
Dünya dilleri içerisinde kelime hazinesinin zenginliği bakımından İngilizce’ye yaklaşmış tek dil Osmanlı Türkçesidir. Osmanlı Türkleri, Klasik Arapça ve Farsçanın zengin söz dağarcığından, Anadolu’da kendilerinden önce bulunan Bizanslıların, ayrıca Müslüman hükümdarların tebaası olan Avrupalıların konuşma dillerinden yararlanarak, atalarından miras kalan Türkçe kelime hazinesini genişletmişlerdir Osmanlıca, Türkçe esas olmak üzere Arapça ve Farsça birçok kelime, şekil ve kaideleri içine alan bir yazı dilidir. Böyle olmakla birlikte bu üç dili bilen bir kimse yine Osmanlıca bir metni rahat anlayamaz. Çünkü Osmanlıca, Arapça ve Farsçanın belirli bir ölçüde ve şekilde Türkçe’yle birleşmesinden doğmuş bir dildir.Osmanlıcayı doğru okumak kadar doğru anlamakta önemlidir, nasıl ki doğru okunmayan bir kelime yanlış anlamlara sebebiyet veriyorsa, doğru anlaşılmayan bir belge olayı başka yönlere aksettirebilir. Bundan mütevellit araştırmacıların veya Osmanlı Türkçesi okumaya meraklıların, bu işin uzmanlarından yardım ve destek almaları oldukça önemli ve faidelidir.